Okuduğum Yazarlardan Notlar 3 - Ürün ve Ürün Yönetimi Üzerine

     S.A. Arkadaşlar,

    Takip ettiğim yazarlardan notlar serisinin 3.yazısı ile karşınızdayız. Bu yazıda da "ürün ve ürün yönetimi" üzerine Aykut Bal'ın Medium'da yazdığı yazılardan toparladığım notları paylaşıyor olacağız. Ürün hakkında oldukça geniş bilgiye sahip olan yazarın neredeyse bütün yazılarını okudum ve kendime birçok notlar aldım, bunları da paylaşmak istiyorum. Bu konulara ilgi duyan arkadaşların bu yazıları tek tek okuyarak notlar almasını ve mümkünse ürünleri tarafında kullanmalarını naçizane tavsiye ederim. Hazırsak başlayalım.

• Büyümesini istediğiniz işiniz büyümüyorsa ve aklınıza gelen tek çıkış noktası x firmasıyla partnerlik yapıp bir kampanya üretmekten geçiyorsa bilin ki yanlış yola girmiş, koşar adım duvara doğru gidiyorsunuz.
• Deneyim totaldir. Müşteriye dokunsan da dokunmasan da başlattığın her aksiyondan bitene kadar sorumlusun ürün geliştiriyorsan. 
  
  
• Müşteriyi kazanmanın tek yolu o koca yeşil butonlar değil, keza kaybetmenin tek sebebi de o butonu doğru yere koymaman değil.
  
  
• “Ben nasıl bir platform olurum?” sorusunu yanıtlaması gerekiyor. Nasıl bir platform olabilirim ki bir dış kaynak geliştirici bu ürüne katkı sunar?
  
  
• Eğer bir girişime geldiyseniz; muhtemelen stresle dolu bir ortamda, oturmamış bir kültürün içerisinde, elinizde doğru düzgün bir "data seti" de bulunmadan kaosun ortasında yönünüzü bulmaya çalışacaksınız. Bu tablo karamsar gözükse de; eğer ‘mühendislik’ güdünüz ve analitik görünüz yeterince iyiyse; muhteşem bir başarı hikayesinin ucunda duruyor olabilirsiniz.
  
  
• Oturmuş ürüne gelirseniz Aldığınız her karar, ürünü çevirdiğiniz her yön bu sefer ‘riskli’ olma tehlikesiyle karşı karşıya. Yapmak istediğiniz her değişiklik için kırmanız gereken duvarlar ve alışkanlıklar var. Böyle durumlar karşısında bizim kötü olanı düzeltmemize değil, ‘en iyisini yapma’ hırsımıza yenik düşmemize sebep oluyor.
  
  
• Beni başarıya götürecek olan şey en iyi olduğum zaman nasıl olduğum değildi, en kötü, en enerjisiz hissettiğim zamanlarda dahi en iyi performansıma yakın bir görünüm sergilemekti.
  
  
• Ne yazık ki yan projeler geleneksel anlayışla yönetilen şirketler için hala ‘odak kaybı’ ve ‘yönetilemeyecek ürün portfolyosu’ anlamına geliyor. Oysa o bir türlü ruh halini anlayamadığınız Y kuşağının şirket sadakatine sahip olmasının tek yolu bu yan projeler.
  
  
• Kendimize sormamız gereken soru “biz girişimci miyiz?” değildi; onun yerine çok daha oturaklı, çok daha basit başka bir soru var şimdi bizim gündemimizde: “biz birlikte üretebilir miyiz?”.
  
  
• Problemin büyük kısmı iki cümleyi art arda kuramayacak kadar Türkçe yoksunu olmamız, biliyorum. Kitap okumayan insanlardan yazı yazmasını istemek lüks. Ama en azından denesek?
  
  
• Rakiplerin birbirinden eleman almaması ile ilgili serbest piyasa ekonomisinin ekmeğini buram buram yiyen adamlar; yetmiyor gibi üzerine bir de son parçayla tabağı sünnetlemeye çalışıyor.
  
  
• Aranızda sadece 40 saat üzerine kurulu bir sözleşme var. Bu sözleşmenin ötesine geçmek istiyorsanız, yani sizin hayalinize değer verilsin istiyorsanız, onların da hayaline sizin değer vermeniz gerekiyor.
  
  
• Ürün yöneticisi (PM) sorumlulukları ve yeteneklerine ihtiyaç duyulan bir ortamda, çeyrek zamanlı diğer rollerin yapılmaya çalışılması, ürüne maliyet ve gelir anlamında kısa dönemde faydalı olsa da, uzun dönemde yetişmiş çalışanların kaybedilmesi gibi pek çok zararı olabilmektedir.
  
  
• PM yapılacak doğru iş belirlemeye çalışırken, PO doğru şeyi geliştirmeye çalışır. Bu cümleyi de bir adım açarsak; PM “NE?” sorusuna cevap bulmaya çalışır, PO ise “NASIL?” sorusuna.
  
  
• Vasatla barıştığımız yerde bu yeni oyunu kaybederiz/kaybediyoruz. Uzaya çıkmak değil mevzu, gurur duyduğumuz işlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
  
  
• Takımın başarısıyla şahsi başarınız arasında bir fark yok bu sektörde.
• İlk yaklaşım, “En Önemli” işleri yerleştirip kalan boşluğu doldurmak üzerine kurulu.
• İkinci yaklaşım ortalama garantici ürün yöneticisi tercihi. 4 konu çözüme bağlanmış ama kimsenin içine sinmemiş durumda
• Üçüncü yaklaşım ise kapatılan konu sayısına oynayan yaklaşım
  
  
• Bütün ürün yönetimi süreçlerini, disiplinin tamamını “empati” ile özetlemek mümkün
  
  
• Dünyanız darsa eğer; istediğiniz kadar işle ilgili kitap okuyun, podcast dinleyin, bütün frameworkleri bilin bir anlamı olmuyor.

    

        Yazıyı bir ayet-i kerime ile bitirelim.

“Allah’ın geçiminize dayanak olarak hayatın esası kıldığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin...”

 (Nisâ, 4/5)