Selamün Aleyküm,
Dün akşam üzeri uzun süredir konuşamadığım eski şirketten bir arkadaşım aradı. Eski şirketten biraz konuştuktan sonra bir arkadaşıyla ilgili bir konuda danışmak istedi. Konu konuyu açarken gün sonunda arkadaşımın tavsiyesiyle konuyu özetlemeye karar verdim. Konumuz iş değişikliği yapmalı mıyız?
Konu maalesef sadece ofisten çalışmak değil, genel olarak tüm dünya genelindeki işten çıkarmalar. Pandemi sonrası şişen balonun sönmesi/patlaması ve buna ek olarak yapay zeka araçlarının daha etkin kullanılarak iş gücüne duyulan ihtiyacın azalıyor olması...
Konu sadece bunlarla kısıtlı değil tabii ki ama biz, bizi ilgilendiren kısmıyla ilgili konuşalım, diğer konuları konuşsak da bize çok faydası olacağını düşünmüyorum, en azından şimdilik...
Geçmiş yıllarda sık iş değiştiren biri olarak kendi adıma vites küçülttüm ve uzun süredir şu an çalıştığım şirkette çalışıyorum. Acısıyla tatlısıyla... Bunun da başlıca sebepleri var. Yukarıda bahsettiğim konular da bunlardan olabilir, ancak yaş ve tecrübe arttıkça insanın öncelikleri, hareket etme kabiliyeti, dinamikleri değişebiliyor. Geçenlerde girdiğim bir görüşmeden genç bir arkadaş iş bulmadan istifa ettiğini söyleyince şöyle bir düşündüm, iş bulmadan bunu yapmaya gerek yok diyecektim ancak kendi gençlik dönemimi hatırladım, o zamanlar daha hızlı ve korkusuz kararlar alıyoruz. Gençliğin verdiği heyecan mı dersiniz, cahillik cesareti mi derseniz, ancak yıllar ilerledikçe bazı dinamiklerin değişiyor olması da bir gerçek.
Şu günün koşullarında iş değiştirirken çok daha dikkatli olmak gerekir. Pandemi başında veya ortalarında İK'lar tarafından bolca aramalar, ufak tefek şımarıklık dönemleri artık çok geride kaldı. Tekrardan yazılımcıların iş peşinde koştuğu dönemler geldi de geçti, hatta pandemi öncesine göre daha mı kötü diye düşünmüyor da değilim, çok da içinizi karartmayayım. Ancak belirli kararları verirken dikkatli olmakta fayda var.
Yapay zeka araçları demiş iken artık teknik konuların biraz daha az önemsendiği bir döneme girdik. Yani iyi veya kötü bu araçlarla işlerinizi bir şekilde ilerletebiliyorsunuz. O yüzden teknik kabiliyetler tabii ki hala çok önemli ama bununla birlikte iş (domain/business) bilgisi çok daha öne çıkmaktadır. Yani 3 yıldır çalıştığınız şirket için vazgeçilmez olabiliyorken başka bir firmada ilk gözden çıkan kişi olma durumunuz da olabilir.
Yukarıdaki ile belki de benzer bir başka konu şu ki, uzun süredir çalıştığınız şirkette bir işten çıkarılma olsa dahi kolay kolay vazgeçilmezsiniz, özellikle de işinizi iyi yapıyorsanız. Hadi vazgeçildiniz diyelim buradan alacağınız haklarınızla birlikte bu hakedişler bir süre size can simiti olacaktır. Ancak yeni olduğunuz bir firmada "en son gelen ilk gider" kuralına takılıp muhtemelen hiçbir hakkınız olmadan (veya çok az bir hak ile) çemberin dışında kendinizi bulabilirsiniz.
Bir diğer konu genel olmakla birlikte, her girdiğiniz iş yerinde kendinizi tekrardan ispat etmek durumunda kalabilirsiniz. Bunu başarmak her zaman da kolay olmayabilir. Kolay gelse bile bazen canınız istemeyebilir. "Bu kadar tecrübem var, daha kendimi mi kanıtlayacağım" dediğinizi duyar gibiyim ama maalesef işler gördüğüm kadarıyla öyle ilerlemiyor.
Benzer bir konu da gittiğiniz şirkete hangi pozisyon ile gittiğiniz de çok önemli. Bir şirkette belirli bir pozisyona gelmeniz vakit alıyor. Belirli pozisyonlar için önününüz ne kadar açık tabii ki sizler daha iyi bilirsiniz, ancak gideceğiniz yerde basamakları tek tek çıkma ihtimaliniz var. Bununla birlikte daha güzel bir pozisyona geçme şansınız da olabilir. Ben pozisyonlara takılmam işimi yapar geçerim deseniz de orası çok öyle de olmayabiliyor.
Bu arada şunu da hatırlatmakta fayda var. Yıl sonuna doğru iş değişiklikleri avantajlı gözükse de (özellikle de şirketler sene sonu vereceği zammı o anda verirler) sene sonunda kendi şirketinizden az çok alacağınız prim/zam vs gibi konuları da göz önünde bulundurmakta fayda var. Bunları değerlendirerek beklentizi söylediyseniz zaten problem yok :)
Şimdiye kadar öyle bir bahsettik ki, kesinlikle işinizden çıkmayın gibi bir anlam çıkabilir, ancak gerçek öyle değil. Gerçekten değeceğinize emin iseniz şu süreçte bu kararı alın diyorum naçizane. Yoksa çalıştığınız yer toksik bir ortama dönüştüyse, dedikodu almış başını gidiyorsa, verilen sözler tutulmuyorsa, yıllar aynı pozisyonu bekliyorsanız, maaş veya zam beklentisi piyasanın altına düştü veya sizi mutsuz ediyorsa, çalıştığınız yerde veya konum olarak hızlı iş bulabileceğinizi düşünüyorsanız tabii ki bu kararı almak çok daha kolay ve belki de hayırlısı olur. Bazen yeniden başlamak insana çok iyi geldiği de bir gerçek ancak 8-10 ay sonra üç aşağı beş yukarı benzer durumlar yaşanıyor.
Özetleyecek olursak, sektörde şu an görünen durum, iş değişikliği kararını iyi düşünerek vermenin faydalı olacağı yönünde. Tüm girdi ve çıktıları yan yana koyduktan sonra karar almak en güzeli olacaktır. Tüm bunları söylerken kağıt üzerinde mantıklı olan tüm durumlar bazen gerçek hayatta sadece bir durumdan dolayı bile mantıksız olabiliyor. Herkes kendi hayatını ve içinde barındırdıklarını en iyi bilendir. O vesileyle kalplerimizi dinleyerek üzerine de bir istihare namazı kılarak hayırlı olan Allah'tan istemek en güzeli olacaktır.
Yazıyı istihare namazından bahseden hadis-i şerif ile bitirelim.
Câbir b. Abdullah (r.a.) şöyle dedi:
Resûlullah ﷺ bize, Kur’an’dan bir sûre öğretir gibi istihâreyi bütün işlerimizde öğretirdi. Şöyle buyururdu:
“Sizden biriniz bir işi yapmaya niyetlendiğinde, farz namaz dışında iki rekât namaz kılsın, sonra da şöyle desin:
Allah’ım! Senin ilminle hayır dilerim, kudretinle güç isterim, büyük lütfundan niyaz ederim. Çünkü Sen her şeye kadirsin, ben kadir değilim. Sen bilirsin, ben bilmem. Sen gaybleri en iyi bilensin.
*Allah’ım! Eğer bu iş benim dinim, dünya hayatım ve âkıbetim (geleceğim) için hayırlı ise onu bana takdir et, kolaylaştır ve bereketlendir. Eğer bu iş benim dinim, dünya hayatım ve âkıbetim için şerli ise onu benden uzaklaştır, beni de ondan uzaklaştır. Hayır nerede ise bana onu takdir et ve beni onunla razı kıl.”
📚 Kaynak: Buhârî, Teheccüd, 48 (1162); Tirmizî, Salât, 350
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder