26 Mayıs 2024 Pazar

Gidenin Yeri Dolar mı?

     Selamün Aleyküm Arkadaşlar,

     Bugün farklı kurumlarda, bazen futbol takımlarında bazen başka başka yerlerde kariyerine başka bir yön vermeye karar vermiş insanları ve onların çalıştıkları yerlerdeki öneminden ve son olarak da o pozisyonların dolup dolmadığına naçizane bakmaya çalışacağız. Hazırsak başlayalım.

    Doğanın gereği değişime ve gelişime ayak uydurmak gerekiyor. Özellikle de bilişim sektöründe çalışıyorsanız bu daha da kaçınılmaz oluyor. Çalıştığınız yer o teknolojik gelişmelere ayak uyduramıyorsa siz de onla birlikte paslanıyor olabilirsiniz veya her şey yolunda gitmesine rağmen sizin daha büyük hedefleriniz vardır veyahut yeni bir maceraya atılmak istiyorsunuzdur. Bunun birçok sebebi olabilir.

    Sebeplerin değişiklik göstermesine göre önlem almak bazen mümkün olabiliyor. Örnek veriyorum, problem maddiyat ise bir şekilde çalışanla ortak yol bulunur, kıdem ise belki uygun pozsiyon oluşturulması için işler hızlandırabilir (bunlar da bir yere kadar mümkün tabii ki) fakat kişi gerçekten gitmeyi kafasına koyduysa son önlemler işlevsiz kalabilir, işin oraya gelmemesini sağlamak gerekirdi, bu belki başka bir yazının konusu olabilir.

    Gitmeye karar vermek de özellikle uzun süreli çalışılmış ise o kadar da kolay olmayabilir, ama her şeye rağmen gitmeyi kafasına koyduysa kişi, artık bir şeylerin belki de değişmeyeceğine karar verip pes ettiği içindir belki artık mücadele etmek istemediği içindir belki de sadece gitmek istiyordur daha fazlası değil...

    Peki gerçekten şirkete katma değer veren bu insanların gitmesi o şirket için sıradan bir şey midir? Yani ne olacak canım yarın başkasını alırız, 1-2 hafta zorlanır hayatımıza devam ederiz mi diye düşünülüyor yoksa bu iş bu kadar basit olmadığı durumlar var mı?

    Bu yazıyı yazmama sebep olan canlı bir örnek var. Kendi ismini şimdilik vermeyeceğim, birlikte çalıştığı insanların hakkına girmek istemem, fakat benim gördüğüm (hatta takım arkadaşlarımdan Ceyda ile aynı şeyi konuştuk, hem fikiriz) bu abimizin şirkete kattığı değer gerçekten çok fazla. Şirket bunun farkında mııdr bilemem, ama biz yakınen kendisiyle çalışanlar olarak kesinlikle farkındayız. Bunun eskiden de farkında idik, fakat özel işleri dolayısıla 1 aylık izin aldığında işlerin nasıl eskisi gibi gitmediğine o kadar yakından şahit olduk ki, evet bu kişi bu iş için gerçekten başka bir seviyede yapıyor diye her gün kendi kendimize söyleniyorduk (Buradan da hem kendisine hem de işini hakkıyla yapanalra selam olsun).

    Biz bahsedilen kişi ile direkt olarak aynı ekipte değiliz, fakat birbirimizle çok yakından çalışmamız gerekiyor. Bunu biz çok rahatlık görüyoruz, fakat kendi yönetisi veya şirket gerçekten bu konunun farkında mı? (Kıymeti bilinmesi gereken insanlarla ilgili elimden geldiğince yöneticilerine olumlu geri dönüşler vermeye çalışıyorum.) Yarın birgün bu arkadaşlar olur da ayrılmak isterse "aman canım nolcak işleri başkasına aktarır, sonraki gün hayatımıza devam ederiz" düşüncesiyle mi yaklaşılır yoksa bu arkadaşı kaybetmemek için elimizden geleni yapalım mı denilir, bilemiyorum. Zor kararlar, zor düşünceler...

    Yukarıda bahsettiğim olay sadece bir örnek idi, genel olarak işini gerçekten sahiplenen, yaptığı işin hakkını fazlasıyla veren insanların yeri öyle düşündüğümüz gibi dolar mı yoksa biz sadece dolduğunu mu sanarız? Yorumu siz değerli okuyucuya bırakıyorum.

    Yazıyı aşağıdaki hadisle bitiriyoruz.

    “Emanet ehil olmayan kimseye verildiği zaman kıyameti bekle!”     
                                                                        (Buhari, İlim 2, Rikak 35)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder