30 Ekim 2023 Pazartesi

Ekip Bölünmesi ve Duygusal Adaptasyon: Bir Yazılımcının Anlatısı

     S.A. Arkadaşlar,
    Bugün ufaktan da olsa duygusal bir yazı yazıyor olabilirim :) Yazılımcılık dışarıdan sanıldığı gibi asosyal bir meslek değil, tam tersine teknik olmayan yeteneklerin (soft skill) kimi zaman teknik yeteneklerin önüne de geçecek kadar önemli olduğu bir meslek dalı. Bu yetenekler devreye girdiğinde de ister istemez kalbi duygular da devreye giriyor. Konumuz iş dünyası da olsa, duygu ve düşüncelerin birlikte nasıl yola çıktıklarını anlatmaya gayret edeceğiz. Hazırsak başlayalım.

    Çalıştığım yer büyük olsa da, yazılım kısmında startup'tan scale-up'e geçmeye çalışan bir şirket. Bunun güzel ve zor birçok yanı olduğunu muhtemelen biliyorsunuzdur. Bu zorluklardan biri de önceliklerin çok hızlı bir şekilde değişiyor olabilmesidir. Bu değişiklikler çok farklılık gösterse de ben bu yazı genelinde beni etkileyen projeler arası geçişten (context switch) bahsediyor olacağım.

    İlk başladığımda ekip nispeten küçüktü, odak noktamız ise sadece BinBin ürünüydü. Bu ürünü dotnet framework'tan dotnet'e (bildiğiniz üzere dotnet 5 ile berbaer artık dotnet core demiyoruz ) geçişini yapmak (re-platform) üzere çalışıyorduk. Bununla ilgili gerekli çalışmaları yapmaya devam ederken, bir tandan ekibimize yeni arkadaşlar da katmaya devam ediyoruz. Bu zaman zarfının üzerinden çok vakit geçmemişti ki GoSharing  şirketini de satın aldık, bir yanda da QCharge projemiz dışarıdan (outsource) geliştiriliyordu. O küçük ekibin dertleri git gide daha da büyüyordu, ekip de aynı şekilde ...

    QCharge elektrikli şarj işlemi yapan bir firma. Bu projeler kapsamında, şarj ünitesi ile (IoT) konuşması gereken bir proje geldi ve bu bizim sorumluluğumuzda olacak idi, buradaki geliştirmeleri hızlandırmamız gerekiyordu. Yöneticim gelip bizim bu projede acil desteğe ihtiyacımız olduğunu söyleyerek benim oraya geçmem için fikrimi sordu. Tam BinBin yavaştan alışmaya başlamıştım ki, buraya geçmeli miyim diye düşündüm, sonunda tamam diyerek orada sıkı bir şekilde çalışarak cihazla iletişimi MVP kapsamında tamamlamayı başardık. Sancılı ama güzel vakitlerdi.

    Orada yapılan geliştirmeleri tamamlayarak artık GoSharing uygulamasına dönme kararı aldık. Orada da geliştirme yapmaya ufak ufak başladık, 2.nci sprint tamamlanmamıştı ki, yeni yöneticim (QCharge ile birlikte diğer takıma geçtim :) ) bir projede çalışan 3 arkadaşımız geliştirmelere hızlı bir şekilde devam ettiği fakat buraya kısa süreliğine de olsa bir destek lazım olduğunu söylediler. QCharge tarafında birlikte çalıştığımız Ceyda ile birlikte buraya da destek verdik ve bu ürünü de diğer arkadaşlarla birlikte test edilecek seviyeye getirerek GoSharing uygulamasına devam eden ekibimze katıldık. Burada geliştirmeler devam ediyor iken BinBin tarafında bekleyen işler olması sebebiyle diğer ekiplerle birlikte yıl sonuna kadar bu tarafta çalışmaya karar verdik.

    Tekrardan ilk göz ağrım projeye dönüp geliştirmeler, düzeltmelere devam ediyoruz. QCharge projesinde sürekli çalışacak bir ekibe ihtiyacı olduğunun farkındaydık. Daha önceden de o projede çalışan kişiler olarak ilk bize gelindi. (Bu arada daha önce birlikte çalıştığım yerden Fatih de ekibimze dahil olmuştu, gerçekten uzun süredir kendimi bu kadar rahat hissetmemeiştim, her şey çok iyi gidiyordu) QCharge tarafını geçmek isteyip istemediğimiz soruldu :) Ekip olarak geçebileceğimizi bunun bizim için problem olmayacağını söyledik, fakat tüm ekibin oraya fazla olacağını ilk aşamada parçalanma gerektiğini ifade edince yüzler düştü tabii bizim :). 

    Kalmak veya ekipçe gitmek bizim için çok da problem değildi, fakat hem bizim kariyerimiz hem şirketin planları doğrultusunda ekibi bölmek aslında daha mantıklı. Ekipçe bölünmek istemesek de bunu kabul ettik. Oturup birlikte konuştuğumuzda bunun bizim için zor olduğuna hemfikir olsak da ekip bölünmesinin kariyerlerimiz için daha iyi olacağına karar verdik.

    Bu kararı verdik vermesine, hala birlikte çalışıyoruz, diğer ekibin QCharge tarafına ne zaman geçeceği netleşme aşamasında. Kararı versek de gitme vakti yaklaştıkça hüzün kaplıyor insanı. "Ayrılıklar da sevdaya dahil" diyordu gerçi şair. Çok mu duygusal davranıyoruz bilemiyorum ama duygu dünyam biraz kabarınca düşüncelerimizi kelimelere dökme işi bana kaldı. 

    Bu işin duygusal kısmı bir yana bu kadar hızlı bir şekilde farklı projelere adapte olup oralarda güzel işler çıkarmak açıkçası bize çok şeyler kattığını itiraf etmem gerek, zor süreçler geçirdiğimizi ifade etmek şartıyla...

    Tüm bu süreçleri birlikte göğüslediğimiz arkadaşlarımızın hepsine teşekkür ederken, oradan oraya memur edasıyla savrulan yol arkadaşım ve bu yazıyı yazmama vesile olan Ceyda'ya özel bir teşekkür etmek istiyorum. 

    Yazıyı aşağıdaki hadis-i şerifle bitirelim.

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”  Buhârî, Edeb 27; Müslim, Birr 66

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder