5 Ağustos 2022 Cuma

Yazılım araç mı olmalı yoksa amaç mı?

     S.A. Arkadaşlar,

     Geçenlerde okuduğum bir yazı üzerine bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Yazının özeti "yazılımcılar olarak hayatı kaçırıyor muyuz?". Kendi adıma oturup düşündüğümde aslında hayatı bir nebze kaçırdığımı fark ettim. Yani aileme, sevdiklerime, kendime ayıracağım zamanların bir kısmını ekstra çalışarak (github'da proje geliştirmek, bir şeyler öğrenmek veya şuandaki gibi bir şeyler karalamak) geçirdiğimi fark ettim. Bunda ne var canım diyebilirsiniz. Ben de kendimce bunu sorgulamaya çalışacağım. Hazırsanız başlayalım.

    Bu konu biraz hassas bir konu. Nedenini sorarsanız hayatı kaçırmamak kadar, yaptığın işi iyi yapmak istemek de bu işin doğasında var, özellikle de bu kadar hızılı değişen bir sektörde çalışıyorsanız... O yüzden "yazılımı" hayatımızın merkezine mi koymalıyız (amaç), yoksa para kazandığımız sıradan bir iş olarak mı görmeliyiz (araç)?

    Bu yazıyı bana yazdıran aslında benim galiba 1.ci gruptan olmam ve yazıyı okurken de biraz rahatsız olmamdı. Çünkü oturup kendime eleştirisel gözle bakınca bu konuda acaba yanlış mı yapıyorum, dedim. Gerçekten yazılım benim amacım mı olmalıydı? Böyle deyince de gece gündüz yazılımla uğraşan biri olduğum anlaşılmasın ama yazılımla ilgili bir şey yapmadığım gün rahatsız oluyorum. Hiç bir şey yapamazsam en azından 3-5 yazı okumalıyım yoksa kendimi rahatsız hissediyorum.

    Etrafımı gözlemleyebildiğim kadarıyla bu işi her 2 türlü yapan insanlar da var. Yani asosyal olmuşçasına sadece yazılımla uğraşan, nerdeyse hiç bilgisayarın başından kalkmayan insanlar ve cuma mesai biter bitmez bilgisayarı kapatıp hiç açmayanlar...

    Bu 2 grubu da kabaca ele alalım. Birinci gruptaki insanlar zaten yazılım konusunda oldukça başarılı ve göz önünde olabilen insanlar (hiç kimsenin tanımadığı çok çok başarılıları da var, sosyal medyadan çok çok uzaklarda :)). Bunlara baktığımda çok disipinli, sürekli üreten, kendini geliştiren, bazen kariyeri için her şeyi bir kenara bırakıp peşinden koşabilen insanlar. Doğal olarak da bu insanlara kimi zaman ağzımız sulanarak bakıyoruz, ama dönüp de diğer açıdan baktığımızda bu arkadaşların yerinde olmayı gerçekten ister miyiz dediğimizde herkes bir sorgular kendini diye düşünüyorum. Çünkü bunun ağır bir bedeli var. O bedeli ödemeye değer mi herkes kendisi karar verebilir.

    Bu grubun, işini iyi yaparak bir çok insana örnek olmasıyla beraber, hayatın bir yerlerini kaçırma ihtimalleri de bulunmaktadır. Yıllar sonra arkaya dönüp bir çok başarılı iş yapmasına rağmen, keşke ailemle sevdiklerimle daha sık vakit geçirseydim deme ihtimalini de unutmamak lazım...

    Diğer gruba baktığımızda ise sadece mesai saatlerinde işini yapan ve o işten de geçimi sağlayan arkadaşları örnek olarak verebiliriz. 10 yıl önceki programlama dilini mi kullanıyor, en son hangi teknolojiler çıkmış, sektör nereye gidiyor gibi sorulara çok da takılmayanlar. (Bu arkadaşlara belki haksızlık etmiş olabiliriz ama durumu daha iyi anlamak açısından örnekleri biraz keskinleştirdim.) Bu grup da işini iş saatinde yapıp özel vaktini kendine ayıran arkadaşlar. İlk bakışta çok mantıklı geliyor ama bu sektörde iyi bir yerlere gelinmek istenirse sanki bu yetmez gibime geliyor. Tabi böyle bir hedefleri var mı bilemedim. Çünkü zaten yazılım onlar için amaç değil, hayatı sürdürmek için bir araçtır. Ve bu arkadaşların sosyal çevreleri, gezdikleri yerler, izledikleri filmler, genel kültürleri muhtemelen çok daha fazla/kuvvetli olabilir.

    Bu arkadaşların da uzun sürede aynı kurumda çalışmaya mecbur kalmak veya etrafındaki diğer meslektaşlarından nispeten az kazanma gibi onları üzecek sonuçları da olduğunu hatırlatmak fayda var.

    Her iki taraf için de söylediğim olumlu ve olumsuz durumları çevremden tanıdığım arkadaşlarımdan duyuyorum ve bazen de bizzat şahit oluyorum. Olumlu ve olumsuz durumlar tabii ki çoğaltılabilir ama kabaca böyle özetleyebiliriz.

    Bir de bu 2 uç örnekten farklı olarak da muhtemelen ortalarda olan birilerimiz vardır. Muhtemelen bir çoğumuz vardır. Bazen sıkı çalışıp bazen vitesi boşa alanlar. Bu konuya çok detaylı girmiyorum. İki grubun kesişimi olarak düşünürsek olumlu ve olumsuz yanları da yukarıdaki durumlarla benzerlik gösterecektir.

    Bu konudan bir arkadaşıma bahsettiğimde ise bana zaman zaman "araç" zaman zaman "amaç" olarak yazılımı kullanabileceğimizi söyledi. Aslında bu benim ufkumu biraz daha açtı. Çünkü sadece birini hayatımız boyunca ilke edineceğiz diye bir şey yok. Farklı durumlarda farklı hedefler edinebilir insan. Örneğin üniversiteden yeni mezun veya bekar iken insanın ayıracağı/ayırmak isteyeceği vakit ile evlenip özellikle de çoluk çocuk sahibi olduktan sonra ayıracağı/ayırmak isteyeceği vakit farklı olacaktır, bence olmalıdır da hatta siz istemeseniz bile oluyor :)

    Tüm bu düşünceleri toparlamak gerekirse, "amaç" veya "araç" edinmek, biri diğerinden iyi veya kötü değildir bence. İkisinin de kendine göre avantaj ve dezavantajları oluyor. İkisinin de kendisine göre lezzet ve elemleri oluyor. Hangisini seçersek seçelim bunun bilincinde olmakta fayda var. Naçizane tavsiyem 2 kanatlı kuş misali bu işi dengede tutmak en güzeli olacaktır. 

    Sözü bir hadis-i şerifle bitirelim.

İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s) hadislerinin birinde "İnsanların kıymetini bilmediği iki nimet vardır. Sıhhat ve boş zaman" (el-Buhârî, Rikâk, 1; et-Tirmizî, Zühd, 1; İbn Mace, Zühd, 15).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder