İnsanın zikri ne ise fikri de o olurmuş derler ya, bizim de bu aralar işler çok yolunda olmadığından yazılar biraz daha sancılı konular etrafında dönüyor. Bu konulardan biri de ortaya çıkan yaprak dökümü sonrası oluşan boşlukların içerideki ekiplerden doldurulmaya çalışması ve ortaya çıkan bazı durumları ele alacağız. Hazırsak başlayalım. Çok değil yaklaşık 1.5 yıl önce çalışmaya başladığımızda elimizde legacy olan kodlar vardı (Bununla ilgili "Dönüşüm Hikayeleri" diye yazı serimiz de mevcut), o kodlar gerçekten can sıkıcı. Anlatmak ile görmek gerçekten bir olmaz neyse konumuza dönecek olursak o kod canlıda çalıştığı için bize de çok kısa bir süre bize verildiği için projeleri bir şekilde ayağa kaldırıp ortamlarda stabil etmeye çalıştık (İnanır mısınız hala etmeye çalışıyoruz). Bu süreçte parçaladığımız bazı yerleri yeni yapılara geçirdiğimiz tabii ki oldu, ama maalesef yeni özellikler eklediğimiz de oldu hala da oluyor (Şuraya göz atabilirsiniz). Sonuçta canlı bir ürün, istekler geliyor, belli bir yere kadar direnebiliyorsunuz, hayatın gerçekleri de malum ...
1.5 yıl sonrası şimdi, yoluna başka yerlerde devam etmek isteyen arkadaşlar oluyor. Malumunuz özel sektör, profesyonel dünya artık ne derseniz o. Giden bu güzel arkadaşların yerlerini nasıl mı doldurmaya çalışıyoruz, daha önce yaptığımız gibi: "yamayarak"... Eskiden kodu yamıyorduk şimdi ekibi de yamıyoruz...
Oturmuş diğer ekiplerden birilerini bu projelere aktararak buradaki işlerin devam etmesi hedefleniyor. Çok da şaşırılacak bir durum yok, belki de olması gereken, ancak bunun yan etkisini düşündük mü? Düşüdük ama elden başka bir şey mi gelmiyor yoksa...
Bu konu neden kritik, sonuçta şirket içi ekip değişimleri her zaman olur, olabilir. Doğru, ama bazen öyle dönemler geliyor ki insanın tutunduğu tek dalı da kırıyor olabilirsiniz. Kanayan yaraya tampon basmaya çalışıyor iken hem buradaki kanamayı durduramıyor olabilirsiniz hem de başka bir yerde başka büyük bir gedik açmış olabilir misiniz? Zor sorular, zor kararlar...
Daha önce de yeterince profesyonel olmadığımı söylemiştim sanki... Harbiden de değilmişim, yıllar geçiyor, birçok konuda tecrübe kazanıyoruz, ama duygusallığı bırakamıyoruz. Bırakmalı mıyız sorusuna gelince her şeye rağmen ben "insani" olan bu duyguyu "profesyonellik" duygusuyla değiştirmeye çok niyetli değilim. Böyle kendimi daha insan hissediyorum... İnsan kalmaya niyetlilere selam olsun...
Nu"mân b. Beşîr"in naklettiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder